Aniden ve beklenmedik olması sebebiyle bireyler üzerinde olumsuz psikolojik sonuçlar bırakan deprem, kişilerin iyilik halini olumsuz yönde etkiler. Deprem sonrası yaşanan yıkıcı etkiler sebebiyle afetzedelerde en çok gözlenen psikolojik rahatsızlıkların arasında yaygın anksiyete bozukluğu, panik bozukluk, akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ile birlikte depersonalizasyon bozukluğu da gözlenir. Depersonalizasyon, literatürde kişinin kendine yabancılaşması olarak tanımlanır. Depersonalizasyon bazı durumlarda derealizasyon bozukluğunu da beraberinde getirir. Bu iki rahatsızlığa afet sonrası dönemde sıkça rastlanır.
Afetzedelerin psikolojik olarak en çok maruz kaldığı bozukluklardan biri olan depersonalizasyon, bireylerin kendine yabancılaşması olarak açıklanır. Bireyin kendi bedeninden, duygu ve düşüncelerinden kopmuş şekilde hissetmesine neden olur. Depersonalizasyon yaşayan birçok kişinin ifadelerine göre bireyler ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını ve bir yabancıymış gibi kendilerini dışarıdan gözlemlediklerinden bahsederler. Duygu, düşünce ve davranış örüntüsü üzerindeki kontrol mekanizmalarını yitirdiklerinden bahseden bireylerde genelde depersonalizasyon bozukluğunun gözlenmesini tetikleyen bir travma mevcuttur. Depersonalizasyon bozukluğuna eşlik eden derealizasyon durumunda ise birey, içinde bulunduğu çevreye karşı yabancı ve kayıtsızdır. Kişinin benlik ve çevre algısında ciddi düzeyde parçalanma mevcuttur. Stresle tetiklenen depersonalizasyon bozukluğunda deprem sonrası süreç belirleyici olmaktadır.
Afet sonrası gözlenen depersonalizasyon bozukluğu için öne çıkan birtakım belirti ve semptomlar bulunur. Bunlar şu şekilde sıralanır:
Depersonalizasyon bozukluğuna eşlik eden derealizasyon bozukluğunda ise belirtiler şu şekildedir:
Yaşam bütünlüğünü tehdit eden olaylar sonrasında travmatik tepkilerle birlikte gelişen depersonalizasyon, afet sonrası gözlenen akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğuna eşlik eder. Kişinin travmatik olaylarla baş etme yolu olarak seçtiği depersonalizasyon, geçici bir savunma mekanizmasıdır. Acı verici olaylara karşı bireylerin bilinç dışı uyaranlarla geliştirdiği kendine yabancılaşma davranışı, kontrol edilemeyen duygularla mücadele etmenin doğal bir yoludur. Depremin yıkıcı etkisinden en az hasarla kurtulmak isteyen bireylerde gözlenmesi muhtemel olan problemlerin başında gelen depersonalizasyon bozukluğundan kurtulmak için takip edilmesi gereken bazı adımlar vardır.
Duygularınızı hissetmek, depersonalizasyonla baş etmenin en etkili yollarından biridir. Bu noktada avucunuzun içinde sıktığınız sert taşı, üzerinde bulunduğunuz zemini hissedin. Etrafınızda bulunan beş nesneye beş saniye boyunca ayrı ayrı odaklanmanız, dikkatinizi bulunduğunuz ana ve çevreye yöneltmenize olanak tanır. Sesli şekilde ikişer ikişer saymak, geriye doğru onar onar saymak gibi basit ama etkili aktiviteleri sık sık tekrar edin. Duyma, görme, dokunma, koklama, hissetme duyularınızın nitelikli özelliklerinden faydalanın.
Zamandan ve mekandan bağımsız bir şekilde uygulayabileceğiniz nefes egzersizlerini, kendinizi kötü hissettiğiniz ve kendinizden kopma riskini taşıdığınız her an kullanabilirsiniz. Dikkatinizi vücudunuza ve hareketlerine vererek dört sayıda nefes alıp dört sayıda nefes vererek hava akışının içeride ve dışarıdaki takibi gerçekleştirin.
Anda kalmak, kendinize ve çevrenize karşı yaşayacağınız kopukluğu engeller. Bulunduğunuz ortamdan, nesnelerden, kişilerden, zamandan ve kendinizden kopmamadığınızı, anda kaldığınızı hatırlatmak için kendinize bir nesne belirleyin. Bu nesne bir toka, takı, fotoğraf, kıyafet olabilir. O nesneye her dokunduğunuzda şimdiki zaman içerisinde bulunduğunuzu kendinize telkin edin. Ve karmaşa yaşadığınız anlarda o nesneye dokunarak anda olduğunuzu fark edin.
Problemlerinizle basit müdahalelerle başa çıkamadığınız anlarda uzmanlardan profesyonel destek almayı ihmal etmeyin.
Anormal Psikolojisi Syf. 230
DSM-V Tanı Ölçütleri El Kitabı